14 Nisan 2011 Perşembe

Kavsak (2010)



Yönetmen Selim Demirdelen reklam filmleri, müzikleri, Eşkıya filmi yönetmen yardımcılığı ve bir dizi yönetmenliği ile sektörün göbeğinden gelen bir sanatçı. Yazdığı, yönettiği, müziklerini yaptığı ilk filminde Güven Kıraç ve Sezin Akbaşoğulları başrolde. Kavşak ne üzerine bir film? Bir izleyici olarak bu soruya filmin diyalogları gibi kısa cevaplar vereyim: Yalnızlık ve kesişen hayatlar ilk aklıma gelenler. Büyükşehirlerde insanların derin yalnızlıkları var. Bazen psikolojik rahatsızlıklara dönüşen çıkmazların içindeler. Hikaye önemli bir toplumsal olguya parmak basıyor ve seyirciyi düşündürtüyor. Birbirinden çok farklı görünen birden fazla hayat çeşitli kavşaklarda buluşuyor ve birbirini derinden etkileyebiliyor. Kendimizden sorumlu olduğumuz kadar, hayatın kendisine de, diğer insanlara da borçluyuz. Filmde alışageldiğimizin tersine, karşılıklı uzayıp giden konuşmalar yerine, kısa cümleler ve çoğunlukla da sessizlik ve yüz ifadeleri birçok şey anlatıyor bize. Mesela Güven’i Arzu’nun kullandığı arabadaki haliyle çok iyi anladığımı düşünüyorum. Ciddi bir surat, boşluğa bakan bir adam, sanki yüzyıllardır konuşmuyor gibi duran kapalı bir çift mühürlü dudak. Çektiği acıyı çok gerçekçi yansıtıyor. İncisini vermek istemeyen istiridye gibi kapalı.

Yönetmenin pek hoşuna gitmese de, müzikler kimi zaman ön plana çıkıyor. Filmden daha fark edilir hale geliyor.. Nasıl gelmesin ki? Bülent Ortaçgil’in sesini duymak zaten benim için bambaşka bir deneyim. Konuya gelince: Güven, ismi gibi “güvenli” bir yaşamın içinde. Çalıştığı yer, oturduğu bina ve hayatından daha çok sevdiği bir ailesi var. Her şey o kadar düzenli ki, her akşamüzeri dörtte telefonu çalıyor. Kızıyla konuşuyor. Bir gün odasına işe yeni giren Arzu gelir. Arzu kısa sürede yeni oda arkadaşının hayatında bir takım gariplikler olduğunu kavrar. Merakının peşinden gider ve “sen işine bak, ben işime” uyarısı ile karşılaşır. Filmin sonlarına doğru da kavşak ismi nerden geliyormuş öğreniriz. Senaryoyu yazarken Demirdelen iki olayın kendisini etkilediğini söylemiş.. Milliyet’te devamını okuyabilirsiniz: Amerika’daki bir gökdelene 30 sene önce gelen ve eline süpürgeyi alıp binayı temizlemeye başlayan altmış-yetmiş yaşlarında bir adamın ne bordrosu ne de maaşının olduğu yıllar sonra fark edilmiş. "Herkes tanıyor adamı, o binanın temizlikçi John amcası fakat ortaya çıkmış ki herhalde bir gün yalnızlık canına tak etmiş, binaya girmiş ve 30 senedir orayı temizliyor" Kavşak, Türk Sineması’nda kendi tarzıyla fark edilen, izlenmesi gereken bir film. Gişede başarılı olmamasını önemsemiyorum. Selim Demirdelen’in yeni projelerini takip edeceğiz. Umarım döndüğü kavşaktan üzerine koyarak yoluna devam eder.




Çocuklar gibi çaresiz

Büyükler kadar doyumsuz

Susamış ve su bulamamış gibi

Kalktım sana geldim

Herkes kendinden biraz kaçar

Yataklarda aynı iz

Aynalarda aynı yüz

Cebinde yeni bir şey var mı diye

Kalktım sana geldim...

Takip Et

& Comment

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Copyright © 2015 Seyred™ is a registered trademark.

Designed by Seyred. Hosted on Blogger Platform.