3 Mart 2010 Çarşamba

Bi-Mong / Himu / Dream / Rüya (2008)



Kendinizi bir başkasının rüyalarının kahramanı olarak hayal ettiniz mi? Ya hiç rüyanızın peşinden gidip gerçeklerle yüzleştiniz mi?

Kendisini terk eden eski kız arkadaşını hala seven ve unutmayan, her uykuya dalışında onu rüyasında gören bir adam…

Nefret ettiği erkek arkadaşını terk eden, onu görmek bile istemeyen ama her gece uyurgezer bir halde ona koşan ve onunla birlikte olan bir kadın…

Ne kadar da zıt görünüyor değil mi? Siyahla beyaz gibi.

…Ama siyah ve beyaz aynı renktir *.

*(Renkler beyaz ışığın prizmadan ayrıştırılmasıyla oluşur. Her rengin kaynağı beyazdır. Siyah ise tüm renkleri soğurur ve mutlak renksizlik halidir)




Jin (Jô Odagiri ) her gece rüyasında kendisini eski kız arkadaşının peşinden giderken görür ve rüyalarında kız arkadaşıyla birlikte olur. Onun için tatlı, zevk dolu rüyalar; Ran (Na-Yeong Lee) için uyandığında ertesi gün pişmanlık duyduğu, fiziksel ve ruhsal olarak zarar gördüğü acı dolu bir kabusa dönüşür. Kimilerinin mutluluğu başkalarının acılarının üzerinde yükselmektedir.

Jin ve Ran, yaşamlarının rüyalar aracılığıyla birbirine bağlı olduğunu keşfettiklerinde, kontrolsüz olarak hareket edip istenmeyen şeyler yaşanmasına ve çevrelerine felaket saçmalarına engel olmak için birçok şey denerler:

Saati kurmak, birbirlerini kontrol etmek, kahve içmek, sırayla uyumak, hiç uyumamak, göz kapaklarını bantla yüzüne yapıştırmak, kendine fiziksel işkence yapmak…


Sahi, uyumamak için kendinize neler yapabilirsiniz?

Jin’in Ran ile kendisini bileklerinden kelepçelemesi geçici bir çözüm olsa da, uyurgezerlik halinde bile Ran’ın bilinci kaybolmamaktadır. Kelepçenin anahtarını bulup açması ve Jin’in rüyalarıyla yönlenmiş bilinciyle istemediği şeyleri yapmaya devam etmesi fazla uzun sürmez.

Rüyaların sayısı arttıkça Jin ve Ran arasındaki anlaşılmaz bağ daha da ilginç bir hal alır. Terk eden ve edilen eski sevgililer de birliktedirler. Jin ve Ran aynı rüyada buluşup bu gerçeği keşfettikleri anlarda geçen dörtlü kavga sahnesinin bir benzerini daha izlemediğimi söyleyebilirim. Eski ve yeni sevgililerin eş değiştirerek (kombinasyonel olarak) kavga ettiği sahnede rüya, hayal ve gerçeğin iç içe geçtiğini görüyoruz.


Rüyaları sona erdirmenin ise tek yolu vardır. Jin ve Ran da bu yoldan yürürler. Bir kelebek misali özgürlüğe kavuşup tekrar hayata gelmenin yolundan…

"Chuang Tzu bir kere rüyasında bir kelebek olduğunu gördü. Uyandığında ise kelebek olduğunu düşlemiş bir insan mı yoksa insan olduğunu düşleyen bir kelebek mi olduğunu bilmiyordu"


Kim Ki Duk 15 nci bu uzun metrajlı filminde, daha önceki filmlerinde olduğu gibi görsel ve lirik anlatımı ön planda tutup hayallerimize ve düşlerimize uzanıyor yine.

Filmim IMDB linki için tıklayınız

Filmin fragmanı için tıklayınız

Takip Et

& Comment

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Copyright © 2015 Seyred™ is a registered trademark.

Designed by Seyred. Hosted on Blogger Platform.