29 Ocak 2010 Cuma

Volver / Donus (2006)



Film La Mancha’da, kadınların mezar taşı temizliği görüntüleri ile başlıyor… Sert bir rüzgar var havada… Tozu dumanı birbirine katan. Çiçekler, yapraklar uçuşuyor…

Sole’nin ağzından köyde kadınların erkeklerden daha uzun yaşadığını öğreniyoruz. Filmdeki tek erkek karakter; Raimunda’nın (Penelope Cruz) kocasının da çok uzun yaşamayacağına dair bir işaret... Kadın ruhundan anlamayan, futboldan başka bişeyle ilgilenmeyen, alkolik itici bir tip… (Yönetmenin futbolla ilgili takıntısı olduğuna Carne Tremula’da değinmiştik.)

Köyde, insanlar ölmeden mezarlarını alırlar, kendi mezarlarının bakımını yaparlar... Komşuları Agustina’ya göre bu, vakit geçirmek için rahatlatıcı bir faaliyettir… Kaybettikleri yakınlarının mezarlarıyla da sürekli ilgilenirler...

Sole ile Raimunda’nın annesi Irene (Carmen Maura) kocasının kolllarında uyurken 2002’de bir yangında ölmüştür… Mezarlık ziyaretinden sonra, köydeki teyzelerini görmeye giderler… İlerleyen yaşına rağmen evde yemekler yapmasını, hayatını sürdürebilmesini hayretle karşılarlar… Annelerinden hala yaşıyor gibi bahsetmesi ise bunaklık işaretidir… İşin ilginç tarafı ev hala annelerinin kokusuyla dopdoludur, sigara böreği de sanki onun elinden çıkmış gibidir…

Karşı komşu Agustina’ya teşekkür etmek için uğrarlar. Yaşlı teyzelerinin hayata tutunmasında payı vardır elbet… Fakat Agustina’nın da acısı büyüktür. Köyün tek hippisi olan annesi, tesadüfün iğne deliği misali; Irene ve kocasının yanarak öldüğü gün ortadan kaybolmuştur… 3,5 yıldır sanki yer yarılmıştır da içine girmiştir… Bu sefer, daha önceki ortadan kaybolmalarına benzememektedir…

Köylülerin bir yandan ölümü çok doğal karşılamaları, diğer yandan da, ölenlerin "yeniden göründüklerine" dair bir sürü söylentiye ortak olmaları odaklanılması gereken bir detay... Yeniden görünme dedikodusu, insanları belki de büyük acılardan kurtarmanın bir yolu... Ölenleri hayal de olsa, diriltmenin şekli…

Sole, Raimunda ve kızı mezar ve köy ziyaretinden sonra, Madrid’e günlük hayatlarına dönerler…
Bir otobüsün belirir, üzerinde “VOLVER A SENTIR” (dönüşü hisset) yazan kırmızı bir otobüs ekranı kaplar…

Otobüs, Raimunda’nın kazağı, kızı Paula’nın tişörtü, durak… Her şey kıpkırmızı bu sahnede... Motosiklet, çanta, park etmiş araba, askıdaki eşofman da kırmızı. Çerçeveler… Bu kadar kırmızı hayra alamet değil tabi… Kanı çağrıştırmakta…

Paula, yıllardır babası bildiği Paco’nun tecavüz girişiminde bulunmasıyla, onu bıçaklayarak öldürür… Raimunda cinayetten bir süre sonra karşılaştığı kızına gerçek babasının o olmadığını anlatır, cesedi saklar. Kızının cinayetten dolayı bir zarar görmemesi için her türlü fedakarlığa hazırdır… Aynı gün, apartman girişindeki restoranın sahibi Barcelona’ya uzun süreliğine gitmektedir ve işlemeyen mekanın anahtarlarını taliplerine göstermek üzere Raimunda’ya teslim eder… Soul Kitchen gibi, hikayenin merkezine yerleşmese de, restoran filmin eğlenceli yerlerinden biri… Paraya ihtiyacı olan Raimunda gelen bir talep üzerine mekanı işletmeye karar verir… Kendi elleriyle ve arkadaşlarının yardımıyla yaptığı yemekler, mezeler, tatlılar yakındaki bir film seti çalışanlarının büyük beğenisini kazanır…


Derken anneleri, teyzelerinin öldüğü gün, Sole’ye –görünür-… Ama öyle böyle bir görünme değildir… Kanlı canlı karşısındadır… Gerçekleri ve Raimunda’nın geçmişte yaşadığı büyük dramı, annesinden bir zamanlar nefret etmesinin nedenini filmin ilerleyen sahnelerinde öğreniriz…

Raimunda rolündeki Penelope Cruz, Volver isimli şarkıyı gitar eşliğinde restoran müşterilerine söyler… Volver, annesinin kızına öğrettiği bir şarkıdır… Hikayede büyük bir önemi var, çünkü Raimunda bu şarkıyı söylediğinde annesinin öldüğünü düşünüyordu, fakat annesi onu dışarıdan gizlice izleyip ağlamaktadır… Dönüş gerçekleşmiştir... Volver diyen acıklı ve iç burkan, ölüyü dirilten muhteşem bir sesle annesini farkında olmadan geri getirmiştir…

Yönetmen için La Mancha, annesi demek... Volver de annesinin hatırlanması demek... Bu nedenle film boyunca bolca çiçek görürsünüz: Elbiselerin, masaların, duvar kağıdının, perdelerin, kaselerin, tabakların üzerinde.

Filmdeki kadınlar, Almodovar'ın çocukluk hatıralarından, gözlemlerinden kalma... Evlerde hiç erkek olmazmış... Büyürken vakti hep kadınlarla geçmiş...


Almodovar'ın doğduğu yer La Mancha. Don Kişot'un memleketi… Çok rüzgarlı bir yer... Yel değirmenlerinin yerini rüzgar tribünleri almış... Alaçatı'dakilerle aynı görünümleri…

Filmde Penolope Cruz Sophia Loren'e benziyor… Almodovar bu seçimin bilinçli olduğunu söylüyor…

Almodovar’ın ilk filmlerinde oynayan ünlü aktrist Carmen Maura ve yönetmen için, on yıldan sonra film bir dönüşü simgeliyor…

Sinema dergisinde tanıtımını gördüğüm ve izlemek istediğim, 2009’da en iyi yabancı film Oskar’ını alan Japon yapımı Okurbito filmini de iyice merak ettim… Ölümün yaşamın bir parçası olduğunu, her ölümün yeni bir hayatı müjdelediğini anlatmasıyla izlenecekler listeme girdi…

Takip Et

& Comment

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Copyright © 2015 Seyred™ is a registered trademark.

Designed by Seyred. Hosted on Blogger Platform.