6 Şubat 2010 Cumartesi

Cache / Hidden / Sakli (2005)


Yönetmen Michael Haneke filmlerinde gelişmiş ülkelere: “Ayakta kalmak ve kendinizi korumak için kurduğunuz sistem bir gün sizi de yutacak…” mesajını vermiş…
İzleyip göreceğiz…
Filmin fragmanına buradan ulaşabilirsiniz.

Cache, ahlak değerleriyle ilgili bir film. Kişinin suçluluk duygusu ile nasıl yaşadığını anlatıyor. Kabul etsem ne yaparım? Kabul etmesem ne yaparım? Aslında filmin temel fikri bu diyor Haneke.

Konuyu kısaca anlatmaya çalışayım: Georges (Daniel Auteuil) ve Anne Laurent’in (Juliette Binoche) Pierrot isminde bir oğulları ve entelektüel, kitaplarla dolu, işlerinde de başarılı bir yaşantıları vardır. Günün birinde kapılarının önüne isimsiz paket bırakılır. Bir çocuğun elinden çıkmışa benzeyen, ağzından kan gelen bir yüz resmine sarılmış video kaset aileyi huzursuz eder. Kasette sabit bir kameradan evlerinin önünün gün boyu kayda alındığı görülüyor…


Kasetler çeşitlendikçe Georges’un çocukluktan kalma bir sır sakladığını anlıyoruz… Geçmişte, köyde anne ve babasının yanında Cezayirli bir çift çalışmaktadır… Oğullarının ismi Majid… 1961’deki kanlı gösteride, karı-koca öldürülünce Majid’i evlat edinmek isterler… Georges buna uydurduğu yalanlarla engel olur. Çocuğu yetiştirme yurduna verirler...

Başına gelenler için şüphelendiği tek kişi Majid’dir…

Filmi şöyle okuyabiliriz: Georges Fransa’yı temsil ediyor… Zengin, başarılı, kültürlü ve güvenilir bir yaşamı var… Fakat geçmişinde karanlık noktalar bulunuyor… İncisini korumak için kapanan istiridye gibi… Hatasını kabul etmiyor… Koruma mekanizmalarını harekete geçiriyor… Gerçeği, -rüyasından anlıyoruz- kendine göre değiştiriyor, çoğunlukla da saklıyor (cache’liyor). Kendince geçerli mazeretler üretiyor… 6 yaşındaydım, neden suçluluk duyayım… Yaptığım bir bencillik yüzünden, bir kişinin hayatını etkiledim… Küçük krallığıma yeni bir paydaş istemiyordum… Çocukluk işte…
Majid ise Cezayir… Mağdur ve acı çeken...



Georges ile ilk buluştuğu sahnede, Majid’in endişeli, tehlike içinde, korkmuş ve saldırgan olmasını bekliyoruz… Halbuki tam tersi… Yönetmen bizi şaşırtmaya devam ediyor…

Demek istediği şu: Mağdurlar geçmişte ve gelecekte, aynı kaderi yaşıyor…

Zalimler ise pek bir küstah…

Çocuklarının ismi Pierrot demiştik… Filmde bir de Pierre isminde adam var… İsimlerin birbirine benzemesi nedensiz değil… Pierrot: Pierre’cik demek…

17.Ekim.1961’de Paris’te yaşayan Cezayirliler Fransa’nın ülkeleriyle ilgili politikası ve işgali protesto için gösteri yaparlar. Polisin katliama dönüşen müdahalesi, 200 ile 400 kişi arasında olduğu tahmin edilen göstericinin ölümüyle sonuçlanır… Seine nehrinde ceset ve ağır yaralılar yüzmektedir… Olay hem dünyadan hem de Fransızlar’dan saklanır. Bilgi:

Birkaç ay önce izlediğim L'ennemi intime filminde ülkelerinin bağımsızlığı için savaşan, napalm bombaları ile buharlaştırılarak yok edilen 1,5 milyon Cezayirli anlatılıyordu…

Caché'nin en etkileyici sahnelerinde hep Majid var: Georges’un rüyasına giren çocukluk hali… Masada uzun uzun ağladığı sahnede insanın kendini tutması zor. Majid’i ikinci kez gördüğümüz, filmin afişinin nerden geldiğini keşfettiğimiz izlemesi sancılı kısım…

Amerikan film kültürüyle eğitilmiş seyirci, alışık olduğu gibi, filmin sonuçlanmasını bekliyor… İstediği olmayınca bu rahatsızlık veriyor… İzlediğim film, sinemadan çıkınca tüketilmiş olmalı… Unutup yeni tüketimlere hazırlanmak lazım…

Filmin son sahnesinde, geniş açıdan okulun önü geliyor ekrana… Kalabalık bir öğrenci grubu var… Gürültülü, diyaloglar anlaşılamıyor… Yönetmen finaldeki iki karakterin buluşmasını kendi arkadaşlarından görenler ve görmeyenler olduğunu söylüyor… Keyifleniyor amacına ulaştığı için… İlk izleyişinizde görmek isterseniz, ekranın sol tarafında öndeki iki kişiye bakın…

Hanake, finaldeki detayı görenlerle görmeyenler arasında bir tartışma çıkmasını istemiş… Film bittikten sonra, uzun uzun tartışılacak soru işaretleri ve olasılıklar bırakıyor…

Gerçeğin ne olduğunu asla öğrenemiyoruz… Binlerce gerçek var… Hangi açıdan baktığımıza bağlı…

Yönetmen, Caché’yi çekerek, Rıfat Ilgaz’ın Aydın mısın? şiirinde olduğu gibi, aydınları sert bir dille ikaz ediyor…

Takip Et

& Comment

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Copyright © 2015 Seyred™ is a registered trademark.

Designed by Seyred. Hosted on Blogger Platform.