27 Eylül 2010 Pazartesi

Flashbacks of a Fool / Bir Aptalın Anıları (2008)



Joe Scott (Daniel Craig), orta yaşlarında, popülaritesini kaybetmek üzere olan bir Hollywood yıldızıdır. İşine olan ilgisini kaybetmeye başlamış, vaktini ve enerjisini sabahlara kadar süren uyuşturucu ve seks partilerinde harcamaya başlamıştır.
En büyük destekçisi, evinin temizliğine yardımcı olan Eve bile, onu terk etmek üzeredir. Kalabalıklar içinde yalnız olan Joe, bir gün annesinden bir telefon alır. En yakın çocukluk arkadaşı Boots ölmüştür.

Şöhret olmadan ayrıldığı İngiltere'deki küçük kasabasına bir daha hiç dönmemiş olan Joe, bu ölüm karşısında yıkılacak ve hayatı, anıları bir film şeridi gibi canlanacak, bizleri de gençliğine, henüz 15 yaşındaki Joe Scott'un (Harry Eden) masum geçiyormuş gibi görünen yaz tatiline götürecek...

Bazı anılar asla solmaz!..

Hayat bir deniz gibi. Çoğu zaman kıpırtısız, bazen hafif dalgalı, bazen hırçın. Hafızamızda asla solmayan, bizi bir türlü rahat bırakmayan anılar vardır. Çoğu zaman onları denizin derinliklerinde tutmayı başarırız. Ama en olmadık, umulmadık anlarda denizin üstü köpürür, yaşam çalkalanır. Durulması için anılarla yüzleşmek gerekir. Onlarla helalleşmediğimiz sürece peşimizi bırakmazlar ve hayata kaldığımız yerden devam etmemizi hep engellerler. Joe da, arabasını durdurup kendisini açık denizin köpürtülü sularına atacak, kendi geçmişiyle yüzleşecektir. Geçmişini geride bırakmak için, terk ettiği günden beri hiç gitmediği memleketine en sevdiği arkadaşına son görevini yapmak üzere geri dönmesi belki de şu hayatta yapabileceği en doğru şey olacaktır.



Yaşanılan her an ve anılarımızı oluşturan her olay zamanın akışı içinde cereyan ederken, sonuçlarını çoğu zaman düşünmeyiz. Aslında hayat denilen şey bir bütün belki de. Birinin bir jesti, bir kararı, bir hareketi ve dahası bir seçimi domino taşları gibi bir diğerini etkiliyor ve yönünü değiştiriyor. Tıpkı, masum geçen o yaz, Joe'nun seçimi gibi.


Sonuç mu ?

Başlamadan biten çok güzel bir ilişki, yönünü kaybedip bir başka kıyıya vuran dalgaların savurduğu bir şişe gibi, olması gereken kişiyle değil hemen yanını ıskalayan bir evlilik...



İnanılmaz bir kazaya kurban giden masum bir çocuk...



Bunun sorumluluğunu taşıyamayan ve kendini başkalarıyla cezalandıran bir anne...



Her şeyden kaçıp bambaşka bir yaşam ve kariyer yapan ama kendinden kaçamayan yalnız bir adam...



Hem yetişkin Joe'yu oynayan Daniel Craig (yeni sarışın Bond) hem de gençliğini oynayan Harry Eden gerçekten çok güzel bir oyunculuk çıkarmışlar. İlk kez bir filmini izlediğim yönetmen Baillie Walsh'u da oldukça beğendim. Hikayeyi ön plana çıkaran güzel çekimleriyle bence bu filme hayat vermiş.



Filmin müzikleri gerçekten muhteşem.







IMDB linki için tıklayınız..

Filmin fragmanını izlemek için tıklayınız..

Takip Et

& Comment

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Copyright © 2015 Seyred™ is a registered trademark.

Designed by Seyred. Hosted on Blogger Platform.